Yağmurlu bir günde tanımıştım seni
Elinde eskimiş, mavi çizgili bir şemsiye vardı.
Hızlıca yürüyordun yüksek taş kaldırımlarda
Bilmiyordum adını.
Niçin hızlı yürüyordun bilmiyordum.
Sonra benim gibi dedim
Benim gibi yağmurdan kaçıyorsun
Ellerin bu yüzden telaş içinde
Bu yüzden ıslanıyor gözlerin.
Yağmurlu bir günde tanımıştım seni
Boynumda el işi kalın bir atkı vardı
Koşar adım yürüyordum senin gibi
Lakin biliyordum nedenini
Neden hızlı yürüyorum, biliyordum
Kaçıyordum bu imkânsız, sırılsıklam şehirden
Daha az ıslanmak için kaçıyordum
Ve delicesine özlerken en kurak mevsimleri
Ben aslında sana, ben aslında bize yağıyordum.