Ölüyoruz…Yavaş yavaş tek tek ölüyoruz. Aslında alışıyorduk. Ya da söylediğimiz binlerce yalandan bir tanesiydi alışmak kelimesi. Ki her şeyin altına serebileceğimiz bir şeydi alışmak. Varlığına, gittikten sonra yokluğuna, bıraktığı boşluğa…Faizi yoktu hiçbir şeyin aslında.
Acımasızca geliyor her şey . Çocukken mutlusundur genelde. Çevren uyumsuz olsa da farkına varmazsın. Yükün görev olarak verilmemiştir henüz. Taşımanı gerektirecek bir ağırlığın yoktur çocukken. Zamanla körelir tüm duygular. Küçükken hissetmediklerin katlanarak kalbine saplanır zamanla. Delinmek üzeredir kalbinin zihni. Atlatırsın, geçer zamanla acıların. Fakat izleri kalır. Aradan zaman geçer ve pek sık hatırlamazsın aldığın darbeleri.
Her darbe aldığında derinlerinde bir şeyler bırakır. Bilinçaltında olduğu gibi… Zamanla büyür izlerin, açılmaya başlar. Sen inatla sararsın, çabalarsın güçlü olmaya. Fayda etmez gözyaşlarını tutmak. Zaman zaman üşürsün, zaman zaman ısınırsın ve zamanla denge diye bir şey kalmaz. Gerçeklerin farkındasındır aslında her zaman. Bunu etrafına da hissettirirsin.
Kendine söz geçirmektir asıl zor olan. Onca şeyi başarmana rağmen bir yerde tıkanır kalırsın. Kaçmaya başlarsın gerçeklerden. Arayış içindesindir artık. Ama her zaman şanslı olamazsın. Sana doğru gelebilir seçtiğin o an. Anlamazsın. Çamurludur yolun oysa. Emin olduğun yolda ilerlerken bir gün kayıp düşersin. Hem üstün başın kirlenir hem de kendine olan güvenin sarsılır. Zamanında yüzleşmekten haz duyduğun aynalardan kaçarsın. Kendini görmemektir amacın.
İyi yaptığına inandırmak istersin kendini. Bir gün mutlaka bir ayna daha çıkar karşına. Aynada gördüğündür aslın. Kendinle yüzleşme zamanın gelmiştir artık. Ve bir gün gücünün tükendiğini anlarsın. O zaman anlarsın ki hayat oyun değildir. Hayatta şanslar verilmez ölüm geldiğinde. O tek şansı da kaybetmişsindir. Yapacağın tek şey etrafın kararırken aklından geçen o şarkıya kulak vermektir. Geriye kalanlarsa cansız eşyaların, bıraktığın insanlar, biraz gözyaşı ve sinir krizleri. Bizim de söyleyeceklerimiz kısıtlanmıştır artık. Belki de sadece ELVEDA…!!
Ahmet
Biraz daha uzun olabilirdi..