sehriyar

Aslında mahlası olan Şehriyar’ın tam adı; Doktor Seyyid Mehemmed Hüseyin Behçet Tebrizi’dir. Doğum tarihi çoğu kaynakta belirgin olmasa da biz doğum tarihini 1904 olarak alıyoruz.Bunun sebebi ise 1984 yılında Tebriz üniversitesinde şairin 80.yaş günün kutlanmasından dolayıdır.Şairin  doğduğu köyün adı Haydar babadır. Hatta bu köy şairin en ünlü şiirine de konu olmuştur .İlk ve orta okul tahsilini Tebriz de yapmıştır. Tahran da tıp fakültesinde okurken aşık olmuştur ve bu sebepten dolayı da okulu son sınıftayken bırakmıştır. Bu hikaye özet olarak şu şekilde gelişmiştir: Şair tıp fakültesi talebesi olduğu vakit Süreyya adında bir kıza vurulur. Aşkın kızgın çağlarında Şehriyar’ın adını ve vazifesini demek istemediği güçlü bir şahıs ile yüz yüze geldiğini görür. O, genç talebeyi zindana attırır ve buradan sadece şehirden ayrılarak kurtulabileceğini söyler böylece ‘’Neyşabur’’a sürgün olur. Orada meşhur ressam ‘’kamal-ül-mülk’’(babasının yakın arkadaşı)’ün yanına gider ve durumu anlatır, yardımcı olmasını ister aldığı cevap ise ‘’keçel çare bilse idi öz başına kılardı’’(kelin merhemi olsa kendi başına sürerdi) olur.

Şairin ilginç hayat hikayelerinden birisi de şu babasının vefatını rüyasında görmesidir. Rüyasını kendi ağzından dinleyelim; ’’Rüyamda babamı ayın üstünde dururken gördüm, ay ile birlikte dönüyordu. Ayın nuru onu sinesine kadar örtmüştü. O öyle kahkahalar ile gülüyordu ki sesi ufuklara yayılıyordu.’’ Bu rüyasından iki gün sonra babasını vefat haberini alır. Şair babasının vefatından sonra bunalıma girer ve o esnada babasına hitaben ATAMIN MATEMİNE şiirini yazmıştır. Bu bunalım annesini vefatına kadar sürmüştür. Annesinin vefatından sonra ise EY VAY ANAM şiirini yazar. Şair 18 eylül 1988 yılında vefat etmiştir. Naaşı Tebriz de bulunan ‘’Magberat-ül-Şüera’’(Şairler mezarı) da toprağa verilmiştir. Şaire hürmeten Tebriz de o gün hiçbir dükkan açılmamış bütün halk matem işareti olarak karalar giyinmiştir.

ŞEHRİYAR’IN SANAT HAYATI

Şairin sanat hayatını Hekime Billuri Mehemmed Hüseyn Şehriyar isimli incelemesinde beş devreye ayırır bunlar;
Birinci devre; 1905(belki de 1904)-1929 şairin bu dönemde yazdığı şiirlerin içerik olarak adaletsizlik, haksızlık gibi konulardan bahsettiği görülüyor buda şaire büyük bir okuyucu kitlesi kazandırmıştır.
İkinci dönem; 1929-1939 dönemi ise şairin bunalımda olduğu dönemdir.
Üçüncü dönem; 1939-1950 dönemi ise Billuriye göre şairin en verimli dönemidir.
Dördüncü dönem; 1950-1972 dönemi şairin evlendiği ve annesini kaybettiği bir dönemdir.
Beşinci dönem; 1972-1988 bu dönemde şair pek çok Türkçe şiir yazmıştır.
Şair şiirlerini çoğunlukla halk edebiyatı tarzında kaleme almıştır. Şairin en önemli ve en ünlü şiiri HEYDERBABA’YA SELAM adlı şiiridir. Türkiye içinde bir şiir kaleme almıştır. Bu şiirinin ismi de TÜRKİYE’YE HAYALİ SEFER adlı şiiridir ve bu şiirin pek çok yerinde İstanbul’a atıfta bulunmuştur bunlar arasındaki bir dörtlük şu şekildedir;

O gözeller gözeli İslambul
O denizler gızı, deya gelini

Sanki derya çiçeği nilüfer
Gol açıp sahile atmış elini

Şairin diğer şiirlerinden de bazı alıntılar;

BEHCETABAD HATİRESİ

Ulduzsayaraggözlemişem her gece yarı
Gec gelmededir yar,yene olmuş gece yarı.

Gözler asılı,yoh ne garaltı ne de bir ses
Batmış gulağım gör ne döşümekdedir darı.

NAZ EYLEMİSEN

Çohlarincikdi ki sen onlara naz eylemisen
Men de incik ki menim nazımı az eylemisen.

Etmisen nazı bu virane könülde sultan
Evin abad ola dervişe niyaz eylemisen.

Her bahışdacalısankipriyimizrab kimi
Bir gulag ver, bu gırıggelbi ne saz eylemisen.

HEYDERBABA’YA SELAM

Heyderbaba, ildırımlarşahanda
Seller, sular şakgıldayıpahanda
Gızlar ona sef bağlayıp bahanda
Selam olsun şövketize,elize
Menim de bir adam gelsin dilize.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]
Umut Işıklı

Umut IŞIKLI

Negin Abdi

Negin ABDİ

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir